17 Ekim 2010 Pazar

Mezhep Çatışması! Glasgow Rangers-Celtic

Celtic'li bir babanın asla Rangers'lı oğlu olamaz, tıpkı Rangers'lı bir babanın Celtic'li oğlu olamayacağı gibi!

121 yıldır süregelen Celtic-Glasgow Rangers derbisi İskoçya'da hayatın akışını belirleyen önemli unsurlardan bir tanesidir.Hayatı belirler derken "Nasıl Yani?" diyebilirsiniz.Şöyle söyleyeyim, Yılda 4 kez karşılaşan bu iki ekip maçlarını yapacakları gün ülkede hayat durur.Eğer bir patron seyahate gidecekse iptal eder veya bir çocuk dershaneye gidecekse dershaneyi eker! 
Zaten fikstür çekildiği andan itibaren herkes planını maça göre yapar diyebilirim.Yani 365 günlük bir yılda İskoçya için 4 gün çok önemlidir.

Celtic 1888 yılında kurulmuş Katolik bir takımdır.Rangers ise 1873 yılında Protestanlar tarafından kurulmuştur.İki ekibin 1888 yılından bu yana yaptığı karşılaşmaları özellikle Katolik-Protestan savaşının yanı sıra,Direnişçilerle-İngiliz yandaşları arasında yapılan maçlar oalrakta tanımalyabiliriz.Celtic her zaman bağımsız bir İskoçya isterken,Rangers İskoçya'nın İngiltere ile birleşmesini savunmuştur.


Celtic-Rangers karşılaşması sadece İskoçya'da değil tüm Britanya'da fiziksel olumsuzluklar doğurmuştur.Maçlardan bir hafta önce Celtic ve Rangers daha doğrusu Katolik ve Protestan'lar arasında çatışma çıkar ve yaralı sayıları bir hayli fazlalaşırdı.Ancak son yıllarda küreselleşen ve bilinçlenen dünyada bu yaralı sayıları daha aza inmiş,fiziksel darbeler sadece maç günleri çıkmaya başlamıştır.











Celtic 1888 yılında İrlanda'dan İskoçya'ya göç eden Katolik Papazlar tarafından kurulmuştur.Kulübe Celtic isminin verlime nedeni ise ismin "Keltler" den gelmesidir.İrlanda'lı Keltler kurdukları takıma kendilerine özgü bir isim vermek istemişler ve Celtic ismini koymuşlardır.İskoçya'da Protestanlar'a göre daha azınlıkta olan ve göçmen oldukları için epeyce hor görülen Katolikler yani Celtic'liler ilk yıllarında İskoçya'da sürekli Protestanlar'ın baskısı altında kalmışlardı.Protestanlar Katolikler'i yanlarında çok ucuz maaşlara çalıştırıyor onlara tam anlamıyla "mezhepçilik" yapıyorlardı.Daha çok kenar mahallelerde bulunan Celtic taraftarları Rangers'lılara göre daha mütevazı bir yaşam tarzı sürüyordu diyebiliriz.

Rangers ise 1872'de kurulmuş bir spor kulübüydü.Ancak onlarda 1888'de Celtic'in kurulması üzerine kendilerine rakip buluyorlar ve tam anlamıyla gerçek Rangers hüviyetine bürünüyorlardı.Rangers Protestanlar tarafından kurulmuştur.Zaten İskoç halkının neredeyse %95'i Protestan olduğu için İskoç sınırları içerisinde inanılmaz bir taraftar desteği vardı.Ancak onların İngiliz yandaşı olmaları biraz sinir bozucu gelebilir.Zira Celtic taraftarları İrlanda'yı kalplerinde,statlarında,evlerinde her türlü şekilde yaşıyorlar.

Celtic-Rangers arasında oynanan ilk maç Celtic'in 1-0'lık üstünlüğüyle sona ermiştir.İşte bu an İskoçya futbol tarihinin belkide en önemli anıdır.Çünkü dönüşü olmayan, ileri ki yıllarda çok kan akacak olan bir futbol müsabakası artık başlamıştı.Celtic kurulduğu ilk yıllardan itibaren üst üste şampiyonluklar yaşadığı için Protestanlar'ın iyice tepkisini çekmiştir.Halkın çoğunluğu Protestan olduğundan Celtic'in bu başarısını kendilerine tabiri caizse yedirememişlerdir.Celtic'in Protestanlar'ı yerle bir ettiğini gören Milliyetçi John Ure Primrose yıllarca sürecek olan düşmanlığın ilk tohumlarını serpiştirmiştir.Primrose Celtic'lileri"Bölücü,Komünist Papazlar" olarak nitelendirmişdir.Ayrıca Rangers tribünlerine İskoç bayrağı yerine Brileşik Krallık bayrağının asılmasını başlatan kişi de Primrose olmuştur.Buna karşılık Celtic yönetimi de statlarına İrlanda bayrakları asmış,Protestanlar'ı ve Rangers taraftarlarını bir kez daha tahrik etmiştir.

Celtic ve Rangers arasında bir de marş rekabeti bulunmakta.Glasgow Rangers taraftarları arkasında çok fazla siyasi olayların yattığı "Billy Boys" marşını kendilerine uygun görerek söylemeye başlıyorlar.Hatta bu marş UEFA ve İskoçya Futbol Federasyonu tarafından yasaklanmasına rağmen söylenmeye devam edilerek adeta bir başkaldırışı göstermektedir.Zira Rangers Bill Boys'u söylediği için UEFA'dan sürekli ceza almaktadır.
Celtic ise Rangers'ın Billy Boys'una karşılık olarak Liverpool'da ki İrlandalılardanöğrendikleri meşhur "You'll Never Walk Alone" şarkısını kendilerine marş olarak bağlamıştır.You'll Never Walk Alone'un yanısıra İrlanda Bağımsızlık Marşlarınıda söyledikleri çok fazla görülür Celtic taraftarının.









İki takım taraftarları ve futbolcuları arasında çıkmış olan bazı olaylar ise şöyle;
1997 yılında 16 yaşındaki bir Celtic taraftarı,Celtic atkısı ile okula gitmiş ancak bir Rangers'lı tarafından öldürülmüştür.Bu masumiyet Celtic'in dünya üzerinde daha fazla sempatizanı olmasını sağlıyor diyebiliriz.
Futbolculara yapılan bazı hareketleri ise şöyle sıralayabiliriz;
Eski Celtic'li Japon oyuncu Nakamura'ya Rangers taraftarları bir maçta Nakamura duran topları her kullandığında kollarını iki yana açarak 2.Dünya Savaşında Japonya'nın Amerika'dan yediği darbeleri Nakamura'ya hatırlatmak istemişlerdir.
Aynı şekilde Celtic'in genç futbolcusu Aiden Mcgeady'da Rangers taraftarları tarafından en çok hakarete maruz kalan oyunculardan birisi.Çünkü McGeady İskoçya Milli Takımı yerine Celtic Milli takımında oynamayı seçerek Rangers'lıların büyük tepkisini almıştı.













Her iki takımda da karşı Dinde olupta forma giyen oyuncular ve teknik direktörlerin bazıları şunlar:

Henrik Larsson-Celtic(Protestan)
Jock Stein-Celtic(Protestan)
Kenny Daglish-Celtic(Protestan)
Win Jansen-Celtic(Protestan)

Mo Johnston-Rangers(Katolik)
Lorenzo Amoruso-Tangers(Katolik)
Terry Butcher-Rangers(Katolik)

Aslında her iki takımında kadrosunda birçok zıt dinden oyuncu bulunmuştu.Celtic bu konuda çok fazla ayrımcılık yapmıyordu.Ancak Rangers taraftarları tam anlamıyla kahroluyordu.
Herhalde Mustafa Denizli'nin zamanında söylediği "İçimizdeki İrlandalılar" lafı Rangers taraftarı için biçilmiş kaftan.
Rangers taraftarlarının birde mizahla dolu bir temennisi var.Ezeli rakibi Celtic'in renklerinde yeşil olduğu için onlar sahalardan nefret ediyorlar.Ve gün gelecek Mavi Çimler üzerinde oynayacağız diyorlar..

Benim bu derbi hakkındaki kişisel görüşüm ise,futbol ile dinin birbiriyle karşılaştırılmamasıdır.Ancak bu derbide futbol ile din birbiriyle karşılaştırılmasaydı ortaya böyle bir rekabet çıkmazdı.Bu derbi iyi bir istisna diyebilirim.Mezhep çatışmasının rekabet olduğu tek ortam herhalde Rangers-Celtic derbisi diyebilirim.Umarım bizlere daha nice güzel maç seyrettirirler.

Bunu Biliyor muydunuz?

1989'da Celtic'ten Glasgow Rangers'a transfer olan Mo Johnston Rangers taraftarları ve Celtic taraftarları tarafından nefret edilen bir oyuncu olmuştu.İki takım taraftarının tek ortak noktaları buydu.Johnston'dan nefret etmek! Hatta bu öyle bir boyut kazanmıştı ki Mo Johnston’ın golüyle Rangers’ın 1-0 üstünlüğü ile biten Celtic maçı, Rangers’lılar için 0-0 bitmişti! Zira Johnston tam bir Katolikti ve daha önce Celtic’de oynamıştı. Birçok Rangers’lı bununla da kalmayıp Ibrox’un önünde ünlü marşları Billy Boys'u söyleyerek kombine biletlerini yaktılar ve asla Johnston’ın attığı golleri golden sayıp sevinmediler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder