Öncelikle önlibero diye anılan futbolcuların oyun içindeki temel işlevlerinden söz etmekte yarar var. İyi bir orta saha kurgusunun oluşmasında yapılması gereken organizasyon, farklı yetenek türlerini doğru bir oyuncu dizilişiyle harmanlamak. Süratiyle oynayan olacak, topu kısa sürede forvet oyuncusuna servis eden olacak, hava hakimiyeti olan olacak, savunma yönü güçlü olan olacak, oyunu kavrama özelliği olacak. Bu bilgileri sıralamamın nedeni, önliberodan söz ederken sadece oyunun hamaliye yönüyle uğraşan oyuncuyu tanımlıyor olmamın altını çizmek. Hollanda Futbol Federasyonu'nun antrenör eğitim programlarında önliberonun görevleri, topun ne zaman, kimin ayağında bulunduğuyla ilişkilendirilerek tarif ediliyor.
Top kendi takımındayken: Sahadaki boş koridorları görüp, takımı gole en hızlı şekilde yaklaştıracak ilk pası çıkarmak. Boşluk kanatlardaysa kanatlara, savunmanın arkasındaysa üçüncü bölgeye atmak. Diğer seçenekse top kullanabileceği alan varsa driplingle topu karşı alana geçirmek.
Top rakipteyken: Topun bulunduğu yere göre topla kale arasında en doğru pozisyonu almak ve topu takımına kazandırmak için hamle yapmak.
Topu kaptırdığı an: Takım savunmasının o anki yerleşimine göre açık veren bölgeyi hızlı bir şekilde destekleyerek, topu kullanacak rakip oyuncu üzerinde organize baskı oluşturmak.
Hollanda Futbol Federasyonu'nun bu tanımı son derece önemli çünkü futbol literatürünün göze en hoş gelen yaklaşımlarından Total Futbol'u Total Futbol yapan, bu tarife uygun oyuncuların saha içindeki aktifliği oldu. Belki de tarihin en iyi önliberosu olarak kabul etmemiz gereken Frank Rijkaard, Portakalların 1988 Avrupa Şampiyonası başarısının mimarlarından biriydi. Daha sonra Rijkaard'ın da aralarında bulunduğu Hollandalılar, Milan'a tarihinin en güçlü dönemini yaşattı.
Tabii ki bu tür oyunculardan yararlanan tek ekol, Hollanda ekolü değil. Brezilya'nın 1994 yılında kazandığı Dünya Kupası şampiyonluğunda, Parriera'nın kontrollü futbolunun kilit oyuncusu, hala en iyi önliberolardan biri olarak kabul edilen Dunga'ydı.
1998 Dünya Kupası'na gelindiğinde önlibero mevkisi açısından mercek altına alınması gereken takım Fransa. Arsenal'da Emmanuel Petit-Patrick Vieira duvarını ören Arsene Wenger'in ülke futboluna yaptığı en önemli katkı belki de bu futbolcuları yanyana oynatmak oldu. Aime Jacquet yönetimindeki Fransa'nın favori Brezilya'yı alt etmesindeki en önemli etkenbu ikili oldu.
2006 yılına geldiğimizde Dünya Şampiyonu İtalya olurken, önliberolar arasındaki en havalı isim Gennaro Gattuso'ydu. Gattuso'nun bitmek tükenmek bilmez enerjisi, zaten takım savunmasına yatkın olan İtalya ve Milan gibi takımlarda çok daha verimli hale geldi.
Sonuç olarak, yaklaşık 25 yıldır kulüpler ve ülke takımları önliberoların etkinliğiyle kupalara, başarılara yürüyor. Oyunun en sıkıştığı alanda; ikinci bölgede topu takımında tutmayı sağlamak, günümüz futbolunda başarının anahtarı.
Çok güzel bir yazı.Orta sahanın ortası gerçekten çok özel bir bölgedir.3 oyuncu tipi var burası için ya full defansif(Mascherano,M.Topal),ya full atak(Alex De Souza,Mesut) ya da ikisini de yapabilen(Lampard,Gerrard,).Hatta defansif kimlikle sahaya çıkan fakat gereğinden fazla hücuma katkı yapanlar da var.(Alonso,De Rossi).Bence bu ortasadaki çeşitlilik bakımından en iyi takım Arsenal.Song,Fabregas,Denilson,Diaby..Hepsinin ayrı bir meziyeti var ve birbirlerini tamamlıyorlar.Aynısı Everton'daki Cahill,Arteta,Fellaini,Heitinga 4 lüsü için geçerli.Ortadaki 2 ismin genellikle özellikleri itibariyle birbirlerini tamamladıgını düşünüyoruz çoğu takım için.Mesela biri hızlı,çabukken biri daha ağır fakat hava hakimiyeti olan oyuncular oluyor.Örn:Bir zamanlar Alonso-Masch ortasahalı Liverpool,Huddlestone,Modric'li Spurs,Fletcher-Scholes(zaman zaman olmasada).Bir de AMC diye tabir ettiğimiz hücumcu ortasahaların da defansı kuvvetliyse başarıda zaten geliyor.V.D.Vaart,Aqualiani(sakat değilken),Ireland..ilk aklıma gelenler
YanıtlaSilMan Of The Match
evet, söyleyecek bişey kalmadı, herşeyi yorumunda yazmışsın. genel olarak beğendiğim ortasahalar: gerrard, nasri, alonso, van der vaart
YanıtlaSilkatılmamak elde değil dediğin adamlara..Yırtınmıştım Aqua değil de Vaart alınsın Liverpool'a diye.Bugün ikisinin hangi konumda oldugunu görüyoruz.Vaart çok özel bir oyuncu.
YanıtlaSil